Bedir’in Aslanları Cihad Yolunda / Bedir Gecesi H. 1434 – M. 2013
Bedir Gecesi Büyük Bir Coşku ve Heyecan İle İhya Edildi
Her yıl Ramazan’ın 17. gecesinde geleneksel olarak ihya edilen bu gecenin, bu seneki üst başlığı: “Bedrin Arslanları Cihad Yolunda” idi. Bu sene dördüncüsü ihya edilen geceye yoğun bir katılım vardı. Program Kur’an’ı Kerim tilaveti ile başladı.
Neden Bedir’i Anlamalıyız?
Daha sonra kürsüye Muhammed Emin Yıldırım Hocamız davet edildi. “Neden Bedir’i Anlamalıyız?” sorusuna cevap vererek konuşmasına başlayan Muhammed Emin Hocamız şöyle dedi: “Biz bu gece Miladi olarak 1389 sene önce, Hicri olarak 1432 sene önce olmuş bitmiş bir savaşı konuşmayacağız. Amacımız sadece tarihte olan biten bir hadiseyi konuşmak olsa, belki o hadisenin büyüklüğünden dolayı bir şeylerden istifade edebiliriz, ama asıl alınması gereken derslerden ve mesajlardan mahrum kalırız. Mesele köklerimize müracaat ederek bugünümüzü ihya, yarınlarımızı inşa etme meselesidir. Mesele nostaljiye takılıp kalma değil, eskimeyen eskilerin ışığında, tarihe yeniden iz bırakma adına adım atma meselesidir. Mesele, melekleri imrendiren amellerin sahibi olan o bahtiyar insanların rehberliğinde yeniden bir kez daha melekleri geride bırakma, ahsen-i takvim çizgisine varma, yeryüzünün halifesi olarak yaratılan insanın kendine yakışır hayatları bir kez daha ortaya koyma mücadelesi verme meselesidir. Böyle bir amaç olursa eğer Bedir demenin bir anlamı olacak, böyle bir amaç olursa yaşadığımız zeminde yani 21. yüzyılda Bedir ashabından olma adına bir şeyler ortaya koyma noktasında bizi bu öğrendiklerimiz biraz olsun zorlayacaktır.”
Rahmet ve Savaş Peygamberi
Sözlerine “Ben Rahmet ve Savaş Peygamberiyim” hadisinin nasıl anlaşılması konusu ile devam eden Hocamız, İslam’ın cihad anlayışını ve savaş hukukunu çok güzel örnekler vererek açıkladı. “Efendimiz’in katıldığı 28 gazvede toplam 216 tane düşman askeri öldürüldüğünü, buna karşılık 138 tane de Müslümanın şehit olduğunu” söyledi. Peygamberimizin bir ömür elinden kılıç düşürmediğini, ama O’nun kılıcının üzerinde beşerin kanının olmadığını sözlerine ekledi.
Bitmeyen ve Bitmeyecek Olan Bir Savaş: Hak-Batıl
Bedir Savaşı’nın hak-batıl kavgasının bir devamı olduğunu söyleyen Hocamız, “o gün o meydanda verilen savaşın ne ilk ne de son olmadığını” belirtti. Hak ve Batıl taraflarının temel özelliklerine değinen Muhammed Emin Hocamız şunları söyledi: “O gün Bedir meydanına gelen Hak tarafının şu beş özelliği vardı: ‘Onların sarsılmaz bir imanları var, derin bir aşkları var, sağlam bir iradeleri var, imandan kaynaklanan bir heyecanları var ve tereddütsüz bir güvenleri var…’ Batıl tarafının da şu beş özellikleri vardı: ‘Zemini kaygan bir inançları var, menfaat üzere bir birliktelikleri var, yürekleri yakıp kavuran bir kinleri var, endişe ve kuşkularla örülü bir korkuları var, asabiyete dayalı bir beraberlikleri var…’ Şu yaşadığımız zeminlerde kim hangi özellikleri taşıyorsa, ona göre o ya hakkın tarafındadır, ya batılın…”
Bedir’lere Hasretiz
Daha sonra konuşmasını Müslümanların Medine’den Bedir meydanına yürürken nelerle karşılaştıklarını anlatarak devam ettiren Hocamız, zaman zaman güncel meselelere de değindi. En son alınması gereken mesajlara dikkat çekip, sözlerini dua ile noktaladı.
Bu seneki dersinde alınması gereken mesajları beş sahabî efendimiz üzerinden veren Hocamız, sohbetinde aktardığı bir tabloyu nazarlarımıza vererek, 21. Asırda Bedir Ashabı olmak için ne yapmalı? hususunda şu beş noktayı bizlerle paylaştı:
1- Risalet Davası Ebubekirce: “Savaşsa savaş, dönmekse dönmek, bize düşen senin emrini yerine getirmektir.” diyecek kametler bekliyor. Bu adımı atacak sadakatin var mı?
2- Risalet Davası Ömerce: “Bizleri nasıl istersen öyle kullan! Ya bizleri çek ve savaş, ya bizleri kınına sok ve geri dön, sen bilirsin. Her iki durumda da bizden en ufak bir itiraz duymayacaksın.” diyecek kametler bekliyor. Bu adımı atacak cesaretin var mı?
3- Risalet Davası Miktadca: “Sen git, bizde arkandan gelelim, sen yürü, bizde seninle beraber yürüyelim.” diyecek kametler bekliyor. Bu adımı atacak aşkın var mı?
4- Risalet Davası Abdullahca: “Keşke bu sözleri ben söyleseydim de, Efendimiz’den o hayır dualarını ben alsaydım.” diyecek kametler bekliyor. Bu adımı atacak hedefin var mı?
5- Risalet Davası Sa’dca: “Bize işaret etsen ve desen ki, dalın şu Kızıldeniz’e bizden hiçbiri geri durmayacak, arkalarına dahi bakmadan senin emrini yerine getirme adına denize dalacaktır.” diyecek kametler bekliyor. Bu adımı atacak imanın var mı?
(2962)