Bir Büyük Mücahid: Seleme b. Ekva | ( Ankara 2. Prg)
Hicri 1440 Sahâbe Yılı etkinlikleri kapsamında Muhammed Emin Yıldırım Hocamızın anlatımıyla her biri Risaletin Kahramanları olan sahâbeyi konuşacağımız programların ikincisi gerçekleştirildi.
Siyer Vakfı Ankara Şubemizin organizasyonuyla Ankara Melike Hatun Camii Konferans Salonunda gerçekleştirilen Risaletin Kahramanları programına katılım oldukça yoğundu.
Sözlerin en güzeli olan Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan program, Kur’an tilavetinin ardından Muhammed Emin Yıldırım Hocamızın “Bir Büyük Mücahid: Seleme b. Ekva” konulu konferansı ile devam etti.
Sözlerine, İslam coğrafyalarındaki zulme dikkat çekerek başlayan Muhammed Emin Yıldırım Hocamız şunları aktardı: “Bugün Müslümanların yaşadığı coğrafyaların neredeyse hepsinde kan ve gözyaşı var. Bu haller morallerimizi bozup bizleri ümitsizliğe sevk etmemeli. Çünkü düşman bizi önce umutlarımızı çökerterek iş yapmaktan alıkoyacağı, sonra da yaşadığımız sıkıntılardan bezerek bir kahraman, kurtarıcı bekleme hastalığına sevk edeceği bir hale götürmeye çalışıyor. Bizler Müslümanız ve iman ettiğimiz değerler sebebiyle, düşmanın kışkırtmasıyla hareket edemeyiz.
Bizim kahraman beklemeye hakkımız yok! 3 temel sorumluluğumuz var:
Ya kahraman olacağız,
Ya kahramanların yetişmesi için gayret edeceğiz,
Ya da kahramanları yetiştirenlerin destekçisi olacağız.”
Muhammed Emin Yıldırım Hocamız, konferansının devamında bir büyük mücahid olan Seleme b. Ekva’yı (ra) anlayabilmemiz için, hayatının belli başlı hususlarına dikkat çekerek bizlere aktardı.
1- Seleme b. Ekva (ra), imanın heyecanını ilk günden son güne kadar azaltmadan, sürekli artıran bir muvahhiddi.
15 yaşında iman eden Seleme b. Ekva (ra), Medine’de vefat ettiği 80 yaşına kadar imanının heyecanını yitirmedi.
Mangalda kül bırakmayan bizler, bir görev ya da sorumluluk aldığımızda, dün söylediğimiz ideallerimize bugün sırtlarımızı dönüyoruz. Kur’an okuyoruz ama lezzet almıyoruz. Dün duyduğumuzda bizi heyecanlandıran bir ayet veya hadis, bugün bizleri harekete geçirmiyor.
Biz bu durumda olduğumuz halde, Seleme b. Ekva (ra) 80 yaşında bile yanına gelenlere iman diyor, sorumluluk diyor ve insanlara heyecan aşılıyor.
– Seleme b. Ekva (ra), hayatında varılması gereken ulvi bir hedefe sahip bir sahabiydi.
Onun hayatındaki hedef ulvi, bizlerin hayatlarındaki hedefler ise hep dünyevi. Seleme b. Ekva’nın (ra) o heyecanı, değerlerine karşı beslediği müthiş sadakatinden kaynaklanıyordu. O, ne Kur’an-ı Kerim’den, ne Resûlullah’dan (sas), ne onun mirası olan sünnet ve hadislerden, ne de sahabenin büyüklerinden en ufak bir şüphe duymuyordu. Onun hedeflerine karşı olan heyecanının azalmamasının en önemli sebeplerinden biri de buydu.
– Seleme b. Ekva’nın (ra) hayatında mescid ve mektebin önemli bir yeri vardı. Mescid onun kalbini, mektep ise aklını inşa ediyordu.
Bizler insanız, unutabilir, yorulabiliriz. Ancak hepimizin şarj olacağı, yenileneceği yerler olduğunda kuvvetli olabiliriz. Seleme b. Ekva (ra), kalbi mescitlere bağlı olduğundan ve Allah Resûlü’nün (sas) mirasını mektep bildiğinden ne aklını ne kalbini şarjsız bırakmıyordu. Mescide küsmüş bu çağın insanının aklını ve kalbini ise artık başka şeyler inşa ettiği için çabuk yoruluyor, heyecanını yitiriyor.
– Seleme b. Ekva’nın (ra) heyecan kaynaklarından biri de sahip olduğu sadık dostlarıydı.
Seleme b. Ekva (ra) sadıktı ve sadık dostları vardı. Bugün bizlerin etrafında sadık dostları olmadığı için sadakati devam ettiremiyoruz.
2- Seleme b. Ekva (ra) amele doymayan, her zaman daha ötesini arzulayan ve hayatının eksenine cihadı yerleştiren bir büyük mücahiddi.
Sahabe salih amele doymayan, sağına soluna bakmadan hep daha fazlasını isteyen bir şuura sahipti. Her insanın bir kabiliyeti vardır. Allah (cc) kime ne kabiliyet vermişse, o kabiliyetini Allah yolunda kullanırsa, o alanda cihad etmiş olur.
Konferansının sonunda Seleme b. Ekva’nın (ra) rivayet ettiği iki hadis-i şerifi bizlere aktaran Hocamız, şunları aktardı:
“Çocuklarımızı yetiştirirken onlara vereceğimiz en büyük şey; Peygamber sevgisini kalplerine yerleştirmektir. Çünkü Peygamber sevgisi imani bir sorumluluktur. Öncelikle yapmamız gereken Resûlullah’ı (sas) seven, hangi alanda olursa olsun O’nun (sas) karşısında değil, arkasında duran bir nesil yetiştirmektir.”
Bir sonraki Risaletin Kahramanları konferansı “Cesaret Abidesi Bir Yiğit: Nu’mân b. Mukarrin” başlığında 6 Ocak Pazar 14.00’da, Ankara Melike Hatun Camii Konferans Salonunda gerçekleştirilecektir.
(870)