Hz. Lokman’ın Hikmetleri ve İlaçları | Muhammed Emin Yıldırım

Sîret-i Enbiyâ derslerimizde Hz. Lokmân (as) ile alakalı son dersimizi yaptık. Muhammed Emin Yıldırım hocamız, bu son dersimizde “Hz. Lokmân’ın Hikmetleri ve İlaçları” serlevhasının altında, Hz. Lokmân’dan alınacak derslere, onun hikmet yüklü sözlerine, ilaçlarına, hekimlik yönüne ve sağlık alanında söylediği sözlere değindi. Her zamanki gibi çok önemli dersler ve mesajlar aldığımız bu ders ile Hz. Lokmân’ı bitirmiş olduk. Haftaya inşallah Hz. Dânyâl (as) ile derslerimize devam edeceğiz.

Dersten Cümleler

Tarihler Receb-i Şerîf’in sonlarına yaslandı; biz de bugün inşallah Hz. Lokmân ile alakalı son dersimizi yapacağız. Bu ders ile beraber 4 ders yapmış olacağız ama inanın 10 derste yapsak yine de Hz. Lokman’ın bize verdiği mesajları bitiremeyeceğiz.

Hz. Lokmân beş konumumuza ilaçlar veriyor. Nedir bu beş konum?

– Adamlık
– Hocalık
– Talebelik
– Babalık/Ebeveynlik
– Davetçilik 

Lokmân sûresi 12-19. âyetleri arası 8 âyeti şu 3 husus içinde okumaya tabi tutabiliriz:

1- Eğitimin Alanları
2- Toplumun Hastalıkları
3- Hastalıkların İlaçları

Eğitimin Alanları

1- Sevgi Eğitimi
2- İnanç Eğitimi 
3- Aile Eğitimi 
4- Ahlâk Eğitimi
5- İbadet Eğitimi 
6- Adâlet Eğitimi
7- Sabır Eğitimi
8- İrade Eğitimi
9- Beden Eğitimi
10- Nezaket Eğitimi

Toplumun Hastalıkları

1. İnsanlığı zedeleyen virüs sevgisizlik 
2. İnancı zedeleyen virüs şirk 
3. Aileyi zedeleyen virüs sorumsuzluk
4. Saadeti zedeleyen virüs itaatsizlik
5. Sükûneti zedeleyen virüs hesapsızlık
6. Amelleri zedeleyen virüs riya
7. Kulluğu zedeleyen virüs namazsızlık
8. Huzuru zedeleyen virüs adâletsizlik
9. Temsiliyeti zedeleyen virüs kibir
10. İletişimi zedeleyen virüs gürültü

Hastalıkların İlaçları

1. Sevgisizliğin ilacı Samimiyet
2. Şirkin ilacı Tevhid
3. Sorumsuzluğun ilacı Mükellefiyet
4. İtaatsizliğin ilacı İtaat
5. Hesapsızlığın ilacı Yakîn
6. Riyanın ilacı İhsan
7. Namazsızlığın ilacı Hasret
8. Adaletsizliğin ilacı Kanaat
9. Kibrin ilacı Tevazu
10. Gürültünün ilacı Denge

Soru: Hz. Lokmân’ın oğluna bu nasihatleri oğlunda nasıl karşılık buldu? Bizim sözlerimiz neden çocuklarımızda ve talebelerimizde karşılık bulmuyor?

En önemli sebep: Temsiliyet alanında yaşanan zaafiyetlerdir.

Önemli iki mesaj:

– Evinizi ve Ehlinizi ihmal ederek toplumu inşa edemezsiniz.
– Teslimiyetin hakkını vermeden yakınlarınızı ikna edemezsiniz.

İnşallah hepimiz bu önemli mesajları anlayanlardan oluruz.

Hz. Lokmân’ın (as) sözlerini şu kaynaklardan okuyabiliriz:

– İmâm Malik’in (ö. 179/795) el-Muvatta’sı
– Utbî’nin (ö. 255/869) el-Müstahrece’si
– İbn Arabî’nin (ö. 543/1148) Ahkâmü’l-Kur’ân‘ı
– Zemahşerî’nin (ö. 538/1144) el-Keşşâf’ı
– İbn Atiyye’nin (ö. 541/1147) el-Muharrerü’l-Vecîz’i
– Kurtubî’nin (ö. 671/1273) el-Cami‘ li Ahkâmi’l-Kur’ân‘nı
– Beyzâvî’nin (ö. 685/1286) Envârü’t-Tenzîl ve Esrârü’t-Te’vîl’i
– Râzî’nin (ö. 606/1210) Dürratü’t-Tenzîl’i
– Kâdî İyâz’ın (ö. 544/1149) eş-Şifâ’sı
– Kâsım b. Ye’mûn’un Âdâbü’n-Nikâh’ı
– Tabersî’nin (ö. 548/1154) Mecma‘u’l-Beyân’ı
– Âlûsî’nin (ö. 1270/1854) Rûhu’l-Meânî’si

Hz. Lokmân’ın (as) sözlerini 5 başlık altında toparlayabiliriz:

1. Oğluna Verdiği Nasihatleri
2. 
Kendi Nefsine Nasihatleri
3. Ahlâka Yönelik Nasihatleri
4. Adâlete Yönelik Nasihatleri
5. 
Arkadaşlığa/Dostluğa Yönelik Nasihatleri

Oğluna Verdiği Nasihatleri

“Ey yavrucuğum! Dünya derin bir denizdir ve birçok insan onda boğulmuştur. Bu denizde gemini Allah’a karşı takva ile inşa et, içini imanla doldur ve yelkenini Allah’a tevekkül ile aç ki kurtuluşa eresin. (Tamamen) kurtulacağını da sanmam.”

“Ey yavrucuğum! Borçlanmaktan sakın; çünkü borç, gündüzleri bir zillet (aşağılanma) ve geceleri bir sıkıntıdır.”

“Ey yavrucuğum! Allah’a, öyle bir ümitle bağlan ki, bu ümidin seni, O’na isyan etmeye teşvik etmesin. Ve Allah’tan öyle kork ki, seni O’nun rahmetinden ümitsizliğe düşürmesin.”

“Ey yavrucuğum!  Ağzından çıkan sözlere dikkat et ve onları kontrol et. Çünkü sen sustuğun sürece güvendesin. Konuşman gerektiğinde ise, yalnızca sana fayda sağlayacak sözler söylemelisin.”

“Ey yavrucuğum! Âlimlerle oturup sohbet et ve dizlerinle onlara yaklaş (onlarla yakın ol). Çünkü Allah, ölü toprağı gökten gelen bol yağmurla dirilttiği gibi, kalpleri de ilmin nuru ile diriltir.”

“Ey yavrucuğum!

– Diline hâkim olamayan kimse, sonunda pişman olur.
– Tartışmayı çok yapan, hakarete uğrar.
– Kötü yerlere girip çıkan, suçlamalara maruz kalır.
– Kötü bir arkadaş edinen, selamette olmaz.
– Salih bir arkadaş edinen ise kazanç sağlar.
– Şeref ve izzeti yanlış yollarla arayan, hak ettiği şekilde zillete düşer.
– Din ahlâkına en çok zarar veren şeylerden biri, dünya sevgisi ve şan şöhret arzusudur.
– Dünya ve makam sevgisine kapılan, Allah’ın gazabını hak eder.
– Allah’ın gazabı ise yalnızca O’nun rızasıyla giderilebilir.
– Din ahlâkını en çok destekleyen şeylerden biri ise dünyaya karşı zühttür.
– Kim dünyaya karşı zühd hayatı yaşarsa, Allah için amel eder.
– Allah için amel eden kimseyi de Allah Teâlâ mükâfatlandırır.” (Abdullah b. Mübarek, ez-Zühd ve’r-Rakâik, 1/373).

Kendi Nefsine Nasihatleri

“Ey Nefsim! İki şeyi asla unutma: Allah’ı ve ölümü; İki şeyi de unut: Yaptığın iyiliği, gördüğün kötülüğü.”

İmâm Mâlik anlatıyor: “Bana ulaştığına göre, Lokmân Hakîm’e: (Çobanlıktan kadılığa ulaştıran süreç hakkında): “Sende gördüğümüz bu gelişmenin hikmeti nedir?” diye sorulmuştur. Cevâbı şöyle olmuştur: Doğru sözlülük, emâneti yerine getirmek, beni ilgilendirmeyen şeyi terk etmek ve ahde vefâ göstermek.” (İmam Mâlik, Muvatta, Kelâm 17).

“Bilmediğin bir şeyi öğrenmek, bildiklerini uygulamadıkça sana hiçbir fayda sağlamaz; bunun örneği, odun toplayan ve bir yığın odunu taşıyan, sonra o yükü taşıyamayan ve üzerine başka bir yığın odun daha ekleyen bir adam gibidir.”

Ahlâka Yönelik Nasihatleri

“Kim yalan söylerse, yüzünün nuru kaybolur; kim kötü ahlâk sergilerse, sıkıntıları artar; kayaları yerinden oynatmak, anlamayan birine bir şey anlatmaktan daha kolaydır.”

“Efendisi, ona bir koyun kesmesini ve kendisine en temiz iki parçayı getirmesini emretti. O da efendisine dil ve kalbi getirdi. Sonra ona başka bir koyun kesmesini ve bu sefer de ondan en kötü iki parçayı atmasını emretti. O da (yine) dil ve kalbi attı. Efendisi bunun sebebini sordu. O şöyle cevap verdi: Eğer bu ikisi iyi olursa, onlardan daha temizi yoktur. Ama bu ikisi kötü olursa, onlardan daha kötüsü yoktur.”

“Üç şey yalnızca üç durumda ortaya çıkar:
Halim olan, öfke anında belli olur.
Cesur olan, savaşta belli olur.
Kardeşin ise, ona ihtiyaç duyduğunda belli olur.” (Süyûtî, ed-Dürru’l-Mensûr, 6/520).

Adâlete Yönelik Nasihatleri

“Adâlet öyle bir binadır ki, tesis edilirse asla viran olmaz.”

“Hâkim en zor ve en sıkıntılı konumda bulunur. Mazlum her yerden ona başvurur. Eğer isabetli karar verirse, kurtuluşa ermesi daha olasıdır. Ama hata yaparsa, cennete giden yolu şaşırır. Dünyada zelil (aşağı görülen) olmak, şerefli (gururlu) olmaktan daha hayırlıdır. Kim dünyayı ahirete tercih ederse, hem dünya elinden kaçar hem de ahireti de elde edemez.”

“Kendi nefsine nasihat eden kimse, Allah Azze ve Celle’den bir koruyucuya sahip olur. Kim insanlara karşı adâletli davranırsa, Allah Teâlâ onu bununla izzetini artırır. Allah Teâlâ’ya itaatteki tevazu, günahla kazanılan kibirden daha üstündür.”

Arkadaşlığa/Dostluğa Yönelik Nasihatleri

“Ey yavrucuğum! Kılıcın, mestin, sarığın, çadırın, su kabının, iplerin ve iğnenle seyahat et. Yanına, senin ve arkadaşlarının faydalanabileceği ilaçlar al. Ve arkadaşlarına, Allah’a isyan etmedikçe, uyumlu ol.”

“Ey yavrucuğum! Eğer bir insanla kardeş olmak istiyorsan, önce onu kızdır. Eğer o, kızgınlık anında sana insaflı davranırsa, (işte o zaman doğru bir dosttur.) Aksi takdirde, ondan sakın.”

Hz. Lokmân şöyle dua ederdi: “Allah’ım! Dostlarımı gafillerden eyleme: Seni andığımda bana yardımcı olmayan, seni unuttuğumda beni uyarmayan, emrettiğimde itaat etmeyen ve sustuğumda beni üzen kimselerden eyleme.”  (Süyûtî, ed-Dürru’l-Mensûr, 6/520).

Gerçekten Hz. Lokmân bir tabib yani doktor mudur? Özellikle tıb sahasında, şifalı bitkiler alanında ona nispet edilen bilgiler doğru mudur?

Rahmetli Süheyl Ünver hoca, 1936-1978 arasında Hz. Lokmân’ın tabipliği ile alakalı 21 makale yazmış ve tebliğler sunmuştur. Bütün bu makale ve tebliğlerde Lokmân-ı Hekim’in “Yunan Mitolojisi’nde tıbbın ve sağlığın tanrısı” diye bilinen Asklepios olduğunu iddia eder. Ancak sonra kendisi de der ki: “Lokman Hekim’in henüz dünyada tıp tanrısı olup muhtelif eski memleketlerde çeşitli isimler alabileceği hakkında kanaate yanaşılmamıştır.” Böyle diyerek kendi fikrine taraftar çıkmadığını belirtmiştir.

Başka bazı çalışmalarda Lokmân Hekim ile Ezop arasında benzerlikler kurulmuş ve ikisi için söylenen bazı sözlerin ve hikâyelerin çok ciddi bir şekilde benzediği belirtilmiştir.

Lokmân Hekim, halk inanışa göre bütün hekimlerin piri, üstadıdır.

Sağlığa Yönelik Nasihatleri

“Hz. Lokmân’a, sormuşlar: ‘En büyük nimet nedir?’ ‘İyi huylu olmak’ demiş. ‘En hayırlı mal nedir?’ diye sormuşlar. ‘Sağlık’ cevabını vermiş”

“Hasta olmadan önce hekim çağır, hekime hasta olmadan önce hürmet et!”

“Herkesin için­de dişlerini temizleme. Herkesin içinde yemek yeme. Parmaklarını ağzına, burnuna sokma. Sümüğünü ceketinin kolu ile silme. Vücudunu diri görmek istiyorsan, çıbanları­nı olgunlaşmadan deşme!”

“Hz. Lokmân’a, fakirin biri ‘Ne yiyeyim de hasta olmayayım?’ diye sormuş, Hz. Lokmân: ‘Gam yeme de ne yersen ye’ demiş.”

“Ayağını sıcak tut başını serin, kendine bir iş bul düşünme derin!”

“Uzun yaşadım, ama iki şeye akıl erdiremedim: Birisi sıcak suyun ölüleri diriltmediğine, diğeri ise ikindi ile akşam arasında uyuyanların kalktıklarında mecnun olmadıklarına!”

“İmkân bulduğunda, ata binmeyi ve ok atmayı öğren. Yemekten sonra muhakkak yürü, bir arşın bile olsa yürümeyi ihmal etme!”

“Miden tok iken yemek yeme. Zira tok iken yiyeceğin şeyi köpeğe atman, senin için onu yemenden daha iyidir.”

“Lokmân oğluna, ‘Daima tatlı ye’ demiş. Oğlu da, ‘Babacığım her za­man ben tatlıyı nerede bulayım?’ deyince, ‘Az ye de tatlı olsun’ demiş.”

“Süleyman Peygamber Lokmân’dan hikmet dersleri alırken merak edip sormuş: ‘Uzun yaşamanın sırları nedir?’ Hz. Lokmân ‘Beş şartı vardır: Az taam, az kelam, az se­lam, az intikam ve çok sabır’ demiş.”

Amasya’dan Tarsus’a, Filistin’den Irak’a, Yemen’den Taberiye gölünün kenarına kadar onlarca mezar/makam Hz. Lokmân’a nispet edilir.

Bu sûrenin tefsirine başlarken Seyyid Kutub’un (ö. 1966) kaleminden şu sözler dökülmüştür: “Sûre, içerdiği konuları mükemmel bir üslupla ele almaktadır. Kur’an’ın, kalbe ve fıtrata hitap eden bu harikulade üslubunun anlaşılması için üzerinde çokça düşünülmesi gerekir. Allah’a çağıran her davetçi de bu üslup hakkında çokça düşünmeye ve bu üslubu öğrenmeye muhtaçtır.” (Seyyid Kutub, Fî Zılâli’l-Kurʾân, 5/2780)

(95)