İmam Serahsî
Büyüklerin Dünyası dersinde bu ay Muhammed Emin Yıldırım Hocamız, Şemsü’l-Eimme/ İmamların Güneşi olan İmam Serahsi’yi anlattı. Hayatını, ilmi yolculuğunu, zindan günlerini, eserlerini ve bizim dünyamıza söylediklerini çeşitli örneklerle anlatan Hocamız, onun en meşhur eseri olan el-Mebsut’ta pasajlar okudu.
Dersten Cümleler
· Büyükler, Nebiler, Sıddıklar, Şehitler ve Şahitler…
· Bu ümmet menkıbeleri uyumak için dinlemez, dinlememeli; menkıbeler tekrardan yazılmak için dinlenmelidir, öğrenilmelidir.
· İmam Serahsi’nin menkıbesini dinleyip de kaç adam içimizden yatabilir onu bilmiyorum. Bu menkıbeyi dinleyenin uykusu kaçar, ben de adamıyım der; tarih ne adamlar görmüş der; yaptığını yeterli görmez, elini taşın altına koyar, ter dökmeye başlar; yani hayatına bir çeki düzen verir.
İmam Serahsi demek; bize ne gibi mesajlar verecektir:
1- İmam Serahsi demek; haddini bilmek demektir.
2- İmam Serahsi demek; ilmin izzeti nasıl temsil edilir, bunu görmek demektir.
3- İmam Serahsi demek; felaket, nasıl saadete çevrilir buna şahit olmak demektir.
4- İmam Serahsi demek; ihlas ile yapılmış bir işin, Allah tarafından nerelere vardırıldığını anlamak demektir.
5- İmam Serahsi demek; hayatı Allah’a ve O’nun rızası için ilme adamanın, ne demek olduğunu kavramak demektir.
Adı: Muhammed b. Ebi Sehl Ahmed es-Serahsi
· Hicri 400, Miladi 1009 yılında doğmuştur. Künyesi Ebu Bekir; Lakabı ise Şemsü’l-Eimme yani İmamların Güneşidir.
· Çocukluk ve gençlik dönemi…
· Binli yıllarda İslam dünyasının durumu
· Karahanlılar devleti…
· İmam Serahsi için kuyu hapsi başlıyor…
· Kuyudan yazdırılan kitaplar: el-Mebsût, Usûlü’l-Fikh, ( Yada meşhur adı ile Usulu’s-Serahsi) Şerhu’s-Siyeri ‘l-Kebîr, Ziyâdâtü ‘z-Ziyâdât, Şerh-u Câmii’s-Sağîr, Şerhu’l-Câmii’l-Kebîr…
· Satır aralarındaki serzenişler….
· “Bunlar Muhammed’in Ziyadatü’z-ziyadat’ının ibareleri üzerine düşününce aklıma gelenler ve onun fıkhından anladıklarımdır; nasihat amacıyla söylediğim bir söz sebebiyle hapisteyken artık kurtuluş ümidim kalmayınca bunu imla etim…”
· “Ailesinden, çocuklarından ve hatta kitaplarından uzaklaştırılmış bir kimsenin dikte ettirdiği/ yani yazdırdığı sözler…”
· ” Çok yorucu bir yer olan hapishaneden çıkarılarak hürriyet ve huzurun tamamlanmasını bekleyerek bunları yazdırıyorum…”
· “Ah kitaplarım, ah kütüphanem” der gibi: “eğer kitaplarım yanımda olsaydı size bu konuda daha fazla bilgi verirdim” demiştir.
· Talebelerinin kaleminden süzülenler…
· “Bunları bize yazdıran insan ne Cuma’ya, ne cemaate gidemeyen biridir. ”
· “Bu mana ve esrar, bize eşrar ile aynı yerde olan birinden geliyor.”
· Mebsût: Açılmış, yayılmış, serilmiş anlamlarına geliyor. Bir şeyin etraflıca, eskilerin sözü ile; etrafını cami, ağyarını mani yapmak; işte aynen onun gibi Hanefi fıkhına dair her şeyi bu kitapta topladığı için kitabına el-Mebsût ismini verdi
İmam Serahsi, üç sebepten dolayı bu kitabı yazdığını söylüyor
1- Talebelerde ki gayret eksikliği
2- Fıkıh için önemli olmayan, tartışma ve cidalden başka faydası olmayan gereksiz tartışmalara hocaların ve talebelerin girişmesi
3- Bazı hocaların hukuki tariflerin içerisine felsefi terimleri sokuşturmaları
· Talebelerine olan düşkünlüğü…
· Büyük fakih Şemsü’l-Eimme Ebû Bekr Muhammed b. Ebî Sehli’s-Serahsî, hapisten sonra sadece 3 yıl yaşadı ve 483/1090 yılında, Hicri olarak 83; Miladi olarak 81 yaşında iken Mergınan’da vefat etti. Allah kendisinden ebeden razı olsun.
· el-Mebsût’tan örnekler…
· Namazda Fatiha Sûresinin arkasından amin demenin hükmü…
· Adetli kadının orucu, mushafı ellemesi ve diğer hükümler…
(4301)