İz Bırakan Şahsiyetler Işığında Kudüs Davamız | Kıbrıs / Lefkoşa
Muhammed Emin Yıldırım Hocamız, Kıbrıs Lefkoşa’da ESKAD tarafından düzenlenen “Kudüs Gecesi” programına katıldı. Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan ve Hocamızın konuşmaları ile devam eden programa katılım oldukça yoğundu. Hocamız konuşmalarında Kudüs davasına dikkat çekerken şu mesajları aktardı:
Halep yanar, Şam yanar, Guta yanar, Musul alevler içinde yanar, Irak’ın her tarafından feryad-ı figan gelir, Mescidi Aksa işgal atında olmaya devam eder hatta ezanlarını dahi susturmaya çalışırlar; eğer sen Allah’a iman etmişsen sana asla ümitsizlik yok çünkü sen kökünden kopmayacaksın, sağa sola savrulmadan aynı namazdaki gibi dimdik duracaksın.
Muhammed Emin Yıldırım Hocamız iz bırakan şahsiyetler üzerinden Kudüs Davamızın mesajlarını 5 şahsiyet üzerinden bizlere aktardı:
1. İslam’ın ikinci halifesi Hz. Ömer (ra):
Hz Ömer’in (ra) Kudüs için verdiği mesaj şudur; Kudüs’ü fethedecek insanlar dünyada değişmeyip dünyayı değiştirecek insanlardır.
2. Kudüs’ün ilk valisi Ubade b. Samit (ra):
“Kur’an kaynağın, Sünnet ırmağın, cihad arzun olursa korkma Kudüs senindir.” Ubade b. Samit’in dünyaya verdiği mesaj budur çünkü onun azığı Kuran’dı, sünnetti ve en büyük arzusu da cihattı.
3. Şarkın en sevgili sultanı Selahaddin Eyyüb-i:
Selahaddin demek her gün bıkmadan usanmadan “Kalkın Kudüs için bir şeyler yapın!” demektir.
4. Cihad elbisesini rahlesiyle giyinen İzzettin El Kassam:
“Kudüs bu haldeyken ben rahleye mahkum olamam” diyor. Cihad ve şehadet, onun dünyasında o kadar çok yer edinmiş ki arzusu yerine gelmiş. Arkadaşlarıyla birlikte dar ağacına çekilmiş ama arkasından başkalarının da takip edeceği çok güzel bir menhec bırakmıştır.
5. Cihadın zeminlerinde bu işi devam ettiren ve ilham kaynağı olan Şeyh Ahmet Yasin:
Yorganı başına geçirenler, saatlerini sosyal medya başında heder edenler, saatlerini nargile salonlarında devlet yıkıp devlet kurarak geçirenler sadece Kudüs davasının dedikodusunu yaparlar. Eğer bu aşksa; her aşk ispat ister.
“Kudüs sevgimiz salonlara hapsedilecek bir sevgi değildir. Sevgimiz; aşımıza, işimize, evimize taşınmazsa bizde işin sadece dedikodusu kalır kardeşlerim. Ne yapıp edip bu işi aşk haline getirmemiz gerekir.” diyen Hocamız Kudüs aşkımız için bizlere 5 tane yükümlülük emanet etti.
1. Kudüs insanlığın imtihan alanı olduğu gibi “Ey Müslüman!” senin de imtihan alanındır. İmtihanı unutursan kaybedenlerden olursun.
2. Selahaddin, Nureddin Zengi’nin dizlerinin dibinde yetişti. Resûlullah (sas): “Mümin’in misali bal arısına benzer” diyor. Peteksiz bal arısı bal üretemez. Eğer sen, senin gibi 5-10 tane bal arısıyla bal üretemiyorsan, senin Kudüs sevdan dedikodudur. Mümin başka Müminleri bulur, bir petek edinir ve o petekte bal üretmeye çalışır.
3. Yardım etmeden, elinizden bir şey vermeden sevginizin ispatını ortaya koyamazsınız. Gönlün sevmesi elin vermesiyle belli olur.
4. Ne yapacaksın, ne edeceksin Kudüs’ü gündem edinmemiş, Kuran’la sünnetle arasındaki irtibatını koparmış, imanla arasındaki bağlantısını koparmış kardeşlere bu aşkı ulaştıracaksın.
5. Bu dört tane şeyi yaptıktan sonra ellerini duaya kaldıracaksan, en başta dua yok. Şu elleri Allah’a açmadan önce elinle yapabileceklerini ortaya koyacaksın ki elinle yapamayacaklarını da Allah’tan isteyebilesin.
Muhammed Emin Yıldırım Hocamız programın sonunda, sözlerini şöyle noktaladı: “Gelin! Kudüs’ün yolunun, Halep, Musul, Bağdat’ın yolunun da bizden geçtiğini unutmayalım. Dünyanın Dâr’ul İslam olması, evinin Dâr’ul islam olmasına bağlıdır. İstiyor musun Ahlak-ı Muhammed-i dünyanın her yerinde şırıl şırıl aksın? Yapacağın iş; karanlığa kızmak, şer ile sadece sloganik manada kavga etmek değil; o karanlığa karşı bir mum yakmaktır.”
(698)