Kulluğun En Önemli Azığı Peygamber Sevgisi (sas) | Adıyaman
Muhammed Emin Yıldırım Hocamız geçtiğimiz günlerde düzenlenen bir konferans için Adıyaman’daydı. Siret Derneği’nin düzenlemiş olduğu konferansa katılan Hocamız, “Kulluğun En Önemli Azığı Peygamber (sas) Sevgisi” konusunu anlattı.
Kulluk için yaratılan bizlerin, “Kulluğumuzu ne kadar yerine getiriyoruz?” sorusuna gönül rahatlığıyla cevap veremediğini belirterek sözlerine başlayan Hocamız, tökezlediğimizde bizi sıratı müstakimde tutacak olanın Peygamber’in (sas) sesi ve nefesi olduğunu vurguladı.
Peygamber (sas) sevgisini konuşmanın güzel şiirler okumaktan ibaret olmadığını belirten Muhammed Emin Yıldırım Hocamız, “Biz bu sevgiyi imanımızın bir gereği olarak konuşuyoruz.” dedi.
Bugün dünya nüfusunun yüzde yirmisini Müslümanların oluşturduğunu söyleyen Hocamız, buna rağmen Müslümanlara yapılan zulümlerin karşısında duramadığımızı belirterek şunları söyledi: “Bugün yaşadığımız imtihanları Müslümanlar tarih boyunca dönem dönem yaşadılar. Bu imtihanlardan kurtulmak istiyorsak eğer, tarihte Müslümanlar izzeti nasıl yeniden kazandılarsa biz de öyle yapmalıyız.”
Ümmetin bu imtihanlardan alnının akıyla çıkmasının altında yatan en büyük sebebin peygamber sevdasını doğru anlayarak hayatına yansıtmak olduğunu söyleyen Hocamız, ümmetin geçirdiği imtihanlara 5 ana örnek vererek bunlar hakkında değerlendirmelerde bulundu.
1- Ridde Olayları
Hz. Peygamber (sas) vefat edince İslam coğrafyalarında halifeyi kabul etmeyen veya zekâtı bahane ederek irtidat eden toplulukların çıkardığı olaylardır.
Hz. Ebû Bekir (ra) bu sorunla karşı karşıya kalınca oturup ağlamadı, Peygamberin (sas) emanetini gözü gibi korudu ve 6 ay içinde Ridde olaylarını bastırdı. Hz. Peygamber’in (sas) çıkarmak istediği fakat ömrü yetmeyince çıkaramadığı Üsâme (ra) ordusunu Hz. Ebubekir (ra) hilafete geçer geçmez gönderdi. Çünkü o Peygamber sevgisini kulluğunun azığı olarak gördü.
2- Mihne Hadisesi
Halife Me’mun bir şeylerden etkilenerek ulemadan “Kur’an Mahluktur” sözünü duymak istedi. Ahmed b. Hanbel, hak davayı savunma adına bir tavır takındı, bunu kabul etmedi ve 28 ay boyunca zindanda yattı. Bu davaya baş koydu, kırbaçlar altında eridi ama onları memnun edecek tek bir kelime dahi söylemedi. Onun ayaklarını sabit tutan, kulluğunun azığı olarak edindiği Peygamber sevgisiydi.
3- Haçlı Seferleri
İslam dünyası Haçlı seferlerinde darmadağın olmuş bir halde iken, Nureddin Zengi’nin 3 arzusu vardı: İslam birliği, Kudüs ve İstanbul’un Fethi. O yapamadı fakat onun ufku Selâhaddin Eyyûbî’de dirilmişti. Selâhaddin Eyyûbî birçok toplantılar düzenlemiş ve Hz. Peygamber (sas) sevdasını halka depolamıştır. Böylelikle Hittîn savaşının ardından Kudüs feth olunmuş ve Kudüs’te 88 yıl boyunca susan ezan bir kez daha semalarda yankılanmıştır.
4- Moğol-Tatar İstilaları
İzzeddin b. Abdüsselâm rahleye mahkum olmayan, yeri geldiğinde cihad meydanlarında olan bir âlimdi. Onun ne pahasına olursa olsun hakkı savunması, irad ettiği hutbe ile insanlara peygamber sevgisini anlatması ve onun yoluna davet etmesi ile durduruldu Moğol istilaları.
5- Çanakkale Müdafaası
Dönemin Ahzab savaşı olan Çanakkale’de de çocuklarını cihat meydanlarına “Gidin, şehit olun lakin Hz. Peygamber’in sancağını yere düşürmeyin” diyerek gönderen anaların ve o çocukların Peygamber (sas) sevdası kurtardı İslam’ın son kalesini.
Muhammed Emin Yıldırım Hocamız sözlerinin sonunda bizlere Enes b. Malik’in (ra) naklettiği şu hadisi şerifi aktardı:
“Enes b. Mâlik (ra) naklediyor: Bir adam Peygamber’e (sas):
– ‘Yâ Rasûlallah! Kıyamet ne zaman (olacak)?’ diye sordu. O da:
– ‘Sen onun için ne hazırladın?’ buyurdu. O zât:
– ‘Ben kıyamet için çok namaz, çok oruç ve çok sadaka hazırlamadım. Lâkin ben Allah’ı ve Rasûlü’nü seviyorum.’ dedi. Rasûlullah:
– ‘Sen sevdiklerinle beraber olacaksın.’ buyurdu.” (Buhâri, Edeb, 96)
Enes b. Mâlik’in, (ra) naklettiği bu hadisi kendisine bir kurtuluş müjdesi olarak aldığını aktaran Hocamız, “Kıyamet kopsa, eğer yüreğinde istenilen oranda sevgi varsa sana korku yok. Bu dünyada o sevgiyi hayatımıza taşıyalım ki, öteki dünyada o sevgi bizlere kurtuluş akçesi olsun.” diyerek sözlerini noktaladı.
(756)