Sadaka İle İlgili Bilmemiz Gerekenler / Buhari

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
كِتَاب الزَّكَاةِ
بَاب الصَّدَقَةِ مِنْ كَسْبٍ طَيِّبٍ لِقَوْلِهِ : { وَيُرْبِي الصَّدَقَاتِ وَاللَّهُ لَا يُحِبُّ كُلَّ كَفَّارٍ أَثِيمٍ إِنَّ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ وَأَقَامُوا الصَّلَاةَ وَآتَوْا الزَّكَاةَ لَهُمْ أَجْرُهُمْ عِنْدَ رَبِّهِمْ وَلَا خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلَا هُمْ يَحْزَنُونَ }

Sadakanın Helal Kazançtan Verilmesi

Yüce Allah’ın: “Allah faizi tüketir (Faiz karışan malın bereketini giderir), sadakaları ise bereketlendirir. Allah küfürde ve günahta ısrar eden hiç kimseyi sevmez. İman edip iyi işler yapan, namaz kılan ve zekât verenler var ya, onların mükâfatları Rableri katındadır. Onlara korku yoktur, onlar üzüntü de çekmezler.” (Bakara 2/276-277) (Buhârî, Zekât, 8)

1 – حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مُنِيرٍ سَمِعَ أَبَا النَّضْرِ حَدَّثَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ هُوَ ابْنُ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ دِينَارٍ عَنْ أَبِيهِ عَنْ أَبِي صَالِحٍ عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ مَنْ تَصَدَّقَ بِعَدْلِ تَمْرَةٍ مِنْ كَسْبٍ طَيِّبٍ وَلَا يَقْبَلُ اللَّهُ إِلَّا الطَّيِّبَ وَإِنَّ اللَّهَ يَتَقَبَّلُهَا بِيَمِينِهِ ثُمَّ يُرَبِّيهَا لِصَاحِبِهِ كَمَا يُرَبِّي أَحَدُكُمْ فَلُوَّهُ حَتَّى تَكُونَ مِثْلَ الْجَبَلِ
تَابَعَهُ سُلَيْمَانُ عَنْ ابْنِ دِينَارٍ وَقَالَ وَرْقَاءُ عَنْ ابْنِ دِينَارٍ عَنْ سَعِيدِ بْنِ يَسَارٍ عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ عَنْ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ وَرَوَاهُ مُسْلِمُ بْنُ أَبِي مَرْيَمَ وَزَيْدُ بْنُ أَسْلَمَ وَسُهَيْلٌ عَنْ أَبِي صَالِحٍ عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ عَنْ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ

Ebu Hüreyre’den (r.a.) rivayet edildiğine göre Resûlullah (s.a.) şöyle buyurdu: “Kim helâl kazancından bir hurma değerinde sadaka verirse -ki Allah helâl maldan başka hiçbir sadakayı kabul etmez- Allah bu sadakayı kabul eder. Sizin sütten yeni ayrılmış tayı büyüttüğünüz gibi, Allah da o sadakayı, dağ gibi oluncaya kadar büyütür”.

Bu hadisi Abdullah b. Dînâr’dan rivayette Süleyman b. Bilâl, Abdurrahman’a mutâbaat etmiştir.
Verkâ b. Ömer, Abdullah b. Dînâr’dan, o Saîd b. Yesâr’dan; o Ebu Hüreyre’den; o da Peygamber’den böyle rivayet etti. Yine bu hadisi Müslim b. Ebî Meryem, Zeyd b. Eslem, Süheyl üçlüsü de Ebu Salih’ten; o Ebu Hüreyre’den; o da Peygamber’den (s.a.) rivayet etmişlerdir. (Buhârî, Zekât, 8, hadis: 1410)
Ravi Tanıtımı

1. Abdullah b. Münîr (ö, 243)
Abdullah b. Münîr, Ebu Abdurrahman el-Mervezî.

2. Ebu’n-Nadr (ö. 129)
Sâlim b. Ebi Ümeyye el-Kureşî et-Temîmî, Ebu’n-Nadr el-Medenî. Ömer b. Ubeydullah’ın azatlısıdır.

3. Abdurrahman b. Abdullah b. Dînâr (ö. ?)
Abdurrahman b. Abdullah b. Dînâr el-Medenî el-Adevî.

4. Babası (ö. 127)
Abdullah b. Dînâr el-Adevî, Ebu Abdurrahman el-Medenî.

5. Ebu Salih (ö. 101)
Zekvân es-Semmân ez-Zeyyât, Ebu Salih el-Medenî.

6. Ebu Hüreyre (ö. 57, 58, 59)
Abdurrahman b. Sahr b. Âmir b. Zi’ş-Şerrî b. Tarîf b. Attâb ed-Devsî.
بَاب الصَّدَقَةِ قَبْلَ الرَّدِّ

Red Edilmeden Önce Sadaka Vermek

2 – حَدَّثَنَا آدَمُ حَدَّثَنَا شُعْبَةُ حَدَّثَنَا مَعْبَدُ بْنُ خَالِدٍ قَالَ سَمِعْتُ حَارِثَةَ بْنَ وَهْبٍ قَالَ : سَمِعْتُ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يَقُولُ تَصَدَّقُوا فَإِنَّهُ يَأْتِي عَلَيْكُمْ زَمَانٌ يَمْشِي الرَّجُلُ بِصَدَقَتِهِ فَلَا يَجِدُ مَنْ يَقْبَلُهَا يَقُولُ الرَّجُلُ لَوْ جِئْتَ بِهَا بِالْأَمْسِ لَقَبِلْتُهَا فَأَمَّا الْيَوْمَ فَلَا حَاجَةَ لِي بِهَا
Ha¬rise b. Vehb’den (r.a.) rivayet edildiğine göre Peygamber (s.a.) şöyle buyurdu: “Sadaka veriniz. Çünkü öyle bir zaman ge¬lir ki, kişi elinde sadakası dolaşır, onu kabul edecek bir kişi bulamaz. Herkes: Bu sadakayı dün getirseydin, onu kabul ederdim. Fakat bu gün sadakaya ihtiyacım yok, der”. (Buhârî, Zekât, 9, hadis: 1411)
Ravi Tanıtımı

1. Adem (ö. 220, 221)
Adem b. Ebi İyâs Abdurrahman b. Muhammed, Ebu’l-Hasen el-Askalânî.

2. Şu`be (ö. 160)
Şu`be b. el-Haccâc b. el-Verd el-Atekî el-Ezdî.

3. Ma`bed b. Halid (ö. 118)
Ma`bed b. Halid b. Müreyr Berâ b. Musfir b. Hârise b. Nâdir el-Cedelî (el-Cedlî) el-Kûfî eTemîmî.

4. Hârise b. Vehb (ö. ?)

Hârise b. Vehb el-Huzâî.
بَاب قَوْلِ اللَّهِ تَعَالَى : { فَأَمَّا مَنْ أَعْطَى وَاتَّقَى وَصَدَّقَ بِالْحُسْنَى فَسَنُيَسِّرُهُ لِلْيُسْرَى وَأَمَّا مَنْ بَخِلَ وَاسْتَغْنَى وَكَذَّبَ بِالْحُسْنَى فَسَنُيَسِّرُهُ لِلْعُسْرَى } اللَّهُمَّ أَعْطِ مُنْفِقَ مَالٍ خَلَفً

“Artık kim verir ve sakınırsa, en güzeli de tasdik ederse, biz de onu en kolaya hazırlarız (onda başarılı kılarız). Kim cimrilik eder, kendini müstağni sayar, en güzeli de yalanlarsa, biz de onu en zora hazırlarız. ” (Leyl 92/5-10)

“Ey Allahım! Malı verenin yerini doldur!” (Buhârî, Zekât, 27)

3 – حَدَّثَنَا إِسْمَاعِيلُ قَالَ حَدَّثَنِي أَخِي عَنْ سُلَيْمَانَ عَنْ مُعَاوِيَةَ بْنِ أَبِي مُزَرِّدٍ عَنْ أَبِي الْحُبَابِ عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ أَنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ قَالَ مَا مِنْ يَوْمٍ يُصْبِحُ الْعِبَادُ فِيهِ إِلَّا مَلَكَانِ يَنْزِلَانِ فَيَقُولُ أَحَدُهُمَا اللَّهُمَّ أَعْطِ مُنْفِقًا خَلَفًا وَيَقُولُ الْآخَرُ اللَّهُمَّ أَعْطِ مُمْسِكًا تَلَفًا

Ebu Hüreyre’den (r.a.) rivayet edildiğine göre Peygamber (s.a.) şöyle buyurdu: “Her sabah iki melek iner. Bunlardan biri: Ey Al¬lahım! İnfâk edene sen de ver, der. Diğeri de: Ey Allahım! Cimrilik edenin malını telef et, diye beddua eder”. (Buhârî, Zekât, 27, hadis: 1442)
Ravi Tanıtımı

1. İsmail (ö. 227)
İsmail b. Abdullah b. Ebi Üveys b. Mâlik b. Ebi Âmir el-Asbahî.

2. Kardeşim (ö. 202)
Abdulhamid b. Abdullah b. Üveys b. Mâlik b. Ebi Âmir el-Asbahî el-Medenî el-A`şâ, Ebu Bekr b. Ebi Üveys.

3. Süleyman (ö. 177)
Süleyman b. Bilal et-Teymî el-Kureşî, Ebu Muhammed veya Ebu Eyyüb el-Medenî.

4. Muaviye b. Ebi Müzerrid (ö. ?)
Muaviye b. Ebi Müzerrid Abdurrahman b. Yesâr el-Medenî.

5. Ebu’l-Hubâb (ö. 116, 117)
Ebu’l-Hubâb Saîd b. Yesâr el-Medenî. Yukarıdaki Muaviye b. Ebi Müzerrid’in amcasıdır.

6. Ebu Hüreyre (ö. 57, 58, 59)
Abdurrahman b. Sahr b. Âmir b. Zi’ş-Şerrî b. Tarîf b. Attâb ed-Devsî.

(1182)