Şehitlerin Sertacı; Hz. Hüseyin (r.a.)

Şehitlerin Sertacı; Hz. Hüseyin (r.a.)

,Ehli Beyt Mektebi derslerinde bu hafta Muhammed Emin Yıldırım Hocamız, “Şehitlerin Sertaçı Hz. Hüseyin” başlığında, Peygamber evinin şehadet kahramanı Hz. Hüseyin’i anlattı. Onun Halifeler dönemindeki hayatından, Kerbala’ya kadar olan yolculuğuna dair çok önemli bilgi ve mesajları bizlerle paylaştı.

Dersten Cümleler:

Muhabbet marifet ile başlar; sevmek tanımakla başlar.
Muhabbeti olan aleme iz bıraktı.
Kur’an ve Ehli Beyt ümmete, ümmette Ehli Beyt’e emanet edilmiştir.
Hz. Hüseyin’in misyonu anlaşılmadan, Kerbala anlaşılmaz…
Efendimiz (sas) vefat ettiğinde Hz. Hasan 8, Hz. Hüseyin ise 7 yaşlarında idi. Onun Halifeler döneminde, özellikle babası Hz. Ali döneminde ki hayatı aynen abisi Hz. Hasan gibidir. Hz. Hasan nerede ise Hz. Hüseyin’de oradadır.
Yezid’in halifeliğine biat etmeyen dört isim: Hz. Ebu Bekir’in oğlu Abdurrahman, Hz. Ömer’in oğlu Abdullah, Hz. Zübeyr’in oğlu Abdullah ve Hz. Ali’nin oğlu Hz. Hüseyin…
Hicri 28 Recep 60, Miladi 4 Mayıs 680’de, Hz. Hüseyin Medine’den ailesi ile Mekke’ye doğru yola çıkacaktı.

Mekke’deki gelişmeler…

Kufe’da olup-bitenler…

Hz. Hüseyin’e Kufe’den gelen mektuplar, heyetler…

İşin iç yüzünü daha iyi öğrenmek, içlerine gidip hallerini daha iyi görmek için amcasının oğlu Müslim b. Akil’i Kufe’ye elçi olarak gönderdi.

Müslim b. Akil, çok zorlu bir sefer ile Kufe’ye ulaştı. Müslim b. Avsece denen saygın bir zatın evine gitti. Kufeliler, Hz. Hüseyin’in elçisinin ve amcasının oğlunun gelişini duyunca bölük bölük Müslim’in evine geldiler ve Hz. Hüseyin adına Müslim b. Akil’e biat ettiler. Birkaç gün içerisinde bir rivayete göre 12.000 kişi, bir diğer rivayete göre 30.000 kişi biat etti.

O günler Kufe’nin valisi sahabeden Numan b. Beşir’di. Numan b. Beşir, gelişen olayları sessiz bir şekilde izliyor, içten içe insanların Hz. Hüseyin’in elçisine biat etmelerine seviniyor, ama bir şeyler demiyordu.

Gelişmelerden haberdar olan Yezid, çok endişelendi ve vali Numan b. Beşir’in aciz kaldığını anlayarak hemen Basra valisi Ubeydullah b. Ziyad’a bir mektup yazarak, onu Kufe valisi olarak atadığını, ne yapıp edip Müslim b. Akil’i tutuklayıp öldürmesini ve Hz. Hüseyin’i Kufe’ye sokmamasını ona söyledi.

Ubeydullah b. Ziyad’ın Kufe’ye gelişi ve olayların seyrinin değişmesi…

Müslim b. Akil’in tutuklanışı…

Müslim b. Akil’in, Ömer b.Sa’d’a üç vasiyeti:

1- Kufe’ye geldiğimden beri, Kufelilerden falanca, falancaya 700 dirhem borçlandım. O borçlarımı sen öde, Allah huzuruna borçlu gitmeyeyim.

2- Hz. Hüseyin’e ben mektup yazıp Kufe’nin hepsinin ona biat ettiğini söyledim, herhalde şu günlerde Hüseyin yola çıkmak üzeredir, ona bir haber gönder ve gelişmeleri ona söyle sakın ha bu ihanet yurduna gelmesin.

3- Beni öldürdüğü zaman İbn Ziyad, cesedimi çok büyük ihtimalle teşhir edecektir, ağırlığını koy ve bunu yapmamasını sağla!”

Bu vasiyetten sonra Müslim b. Akil, sarayın çatısına doğru götürüldü. Götürülürken şöyle dediği duyuldu: “Allah’ım bizi aldatan, bize yalan söyleyen ve bizi yüz üstü bırakan bu zalim kavim ile aramızı ayır ve onlar hakkında sen hükmünü ver!”

Müslim b. Akil’in şehit edildiği gün 8 Zilhicce 60’dı. (bazıları 9 Zilhicce olduğunu da söylerler) ve o gün Hz. Hüseyin umresini yapmış, Haccı beklemeden, dikkat edin yarın Arafat günü, ama kıyamı hacca tercih etmiş ve ailesi ile birlikte Kufe’ye doğru yola çıkmıştı.

Abdullah b. Ömer, Hz. Hüseyin’e bir mektup gönderdi. Mektupta İbn Ömer, Hüseyin’i gitmeme konusunda ikna etmeye çalışıyordu. Ama mektubun bir yerinde şöyle diyordu: “Ben Hz. Aişe’den duydum, o dedi ki; Resulullah bir gün bizlere dedi ki; “Hüseyin Babil toprağında öldürülecek!”

Hz. Hüseyin bunu okuyunca gözler doldu ve dedi ki: “İşte ben dedemin dediği vuruşup, öleceğim toprağa gidiyorum!”

“Gitme Ey İmam! Kufelilerin yürekleri seninle ama kılıçları Yezidledir.”

Züheyr b. Kayn, ailesinin erkeklerini topladı ve onlara bir konuşma yaptı. Söylediği bir cümle çok önemlidir. Dedi ki: “Bugün burada Ehli Beyt’i savunarak şehit olacak olanlar benimle gelsin. Korkanlar işte Kufe orada dönüp gitsin. Biz öyle bir savaşa karar verdik ki, bu savaşın ganimeti şehadet, fethi şehadet, akıbeti şehadettir.”

“Burası Kerbela mı? Burası belası ve imtihanı zor olan topraklar mı?” Hür “evet” dedi. Hz. Hüseyin ehline dedi ki: “Burada konaklıyoruz!” O gün günlerden 1 Muharrem Çarşamba idi. 22-23 günlük zorlu bir yolculukla Kerbela’ya kadar gelmişti o kurban kafile….

(3142)