Sinop / Hz. Ömer Gibi Bir Hanım: Hz. Şifâ Bint Abdullah
82 İl 82 Sahabî projesinin, 79. programı Sinop, Durağan’da büyük bir katılım ile gerçekleşti. “Hz. Ömer Gibi Bir Hanım Şifa Bint Abdullah” başlığında yapılan programın ev sahipliliğini Durağan Müftülüğü yaptı. Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından İlçe Müftüsü Safi Çınar bir selamlama konuşması yaparak, çevre il ve ilçelerden programa katılanları kutladı ve Siyer Araştırmaları Merkezimize bu önemli ve güzel projesinden dolayı teşekkür etti.
Neden Sinop İçin Hz. Şifa Seçildi?
Daha sonra kürsüye Muhammed Emin Yıldırım Hocamız davet edildi. Hocamız, projeden kısaca bahsettikten sonra, Sinop için neden Şifa bint Abdullah’ın seçildiğine değindi. Hocamız dedi ki: “82 İl 82 Sahabî projesinde, Sahabî efendilerimiz belirlenirken bazı kriterlere bağlı olarak seçimler yapıldı. Böyle bir projede kesin Şifa bint Abdullah anlatılmalıydı, çünkü çok önemli bir isimdi. Nerede anlatılmalı diye düşünürken, hanımların aktif olarak hayatın içerisinde yer aldıkları, ülkemizin en mutlu ilinde, Asrı Saadet’in en bahtiyar hanımlarından biri olan Şifa validemiz, gündem edilmeli dedik ve böylece burası için onu belirledik…”
Dirayet, Maharet, Celadet, Liyakat ve Emniyet
Hz. Şifa bint Abdullah’ın, Asrı Saadet’te çok yönlü bir hanım olduğunu belirten Muhammed Emin Hocamız, onun Suffa Mektebi’nin ilk yazı muallimi olduğunu, ilk mühtesib olduğunu, ilk hattat olduğunu, sayılı doktor ve hemşirelerden biri olduğunu söyledi. Sonra sözlerini şöyle devam ettirdi: “Şifa bint Abdullah der demez; hemen karşımıza beş temel kavramı çıkar. Bunlar: Dirayet, Maharet, Celadet, Liyakat ve Emniyet’tir. Bu kavramların onun hayatında nasıl karşılık bulduğunu onlarca örnekle görebiliriz. Ancak biz onu Hz. Ömer ile benzeşen hayatından dolayı: ‘Hz. Ömer Gibi Bir Hanım’ başlığında anlamaya çalışacağız.”
Asrı Saadet’te Bir Doktor Hanım
Hz. Şifa’nın Asrı Saadet dünyasının dört hanım doktorundan biri olduğunu söyleyen Hocamız, onun özellikle Rukye yolu ile tedaviyi çok iyi bildiğini söyledi. Rukyenin çeşitli dualar okuyarak iyileştirme yöntemi olduğunu belirten Hocamız, Hz. Peygamber’in (sas) bu tedavi yöntemi için beyanlarına dikkat çekti. Bu bahiste çok önemli bilgilere dikkat çeken Hocamız şöyle dedi: “Efendimiz (sas) bazı hadislerinde rukye ile tedaviyi yasaklarken, bazı beyanlarında ise müsaade etmiştir. Bu tarz hadisleri beraberce okuduğumuz zaman Efendimiz’in (sas) bu iş için çeşitli uyarıları olduğunu görmekteyiz. Mesela; şifayı verenin Allah olduğu unutulmadan, şifayı sadece Allah’tan bekleyerek bazı ayet ve dualarla okuma yapılabilir. Okunan dualar kesinlikle ya Kur’an’dan, ya Efendimiz’den (sas) yada selefi salihin dediğimiz büyüklerimizin yaptığı dualardan oluşmalıdır. Asla o lafızların içerisinde şirke dair bir kelime, cümle bulunmamalı ve bu dualar, Efendimiz’in izin verdiği şekil ile yapılmalıdır. Ne olduğu belli olmayan, halkın ters ayet dediği, boş ve anlamsız sözler olmamalı, garip garip işlerle de yapılmamalıdır. Meşru ve helal işler için yapılmalıdır. Yani birinin arasını bozmak, birinin arasını yapmak, birini eve bağlamak, birini evden çıkarmak amacı taşımamalıdır. Bu bir tedavi şeklidir, bir şifa talebidir. Hastalık varsa onun tedavisi için yapılmalıdır. Yoksa boş ve anlamsız kuruntular için böyle bir yola başvurulmamalıdır…”
Hz. Şifa Çağın Hastalıklarına Şifa Dağıtıyor…
Konuşmasını Hz. Şifa’nın hayatından bazı tablolar aktararak devam eden Muhammed Emin Yıldırım Hocamız, “Hz. Şifa bu çağın hastalıklarına da şifa dağıtmaya devam ediyor” diyerek, onun üzerinden çok önemli mesajlar verdi.
Hocamızın verdiği mesajlar şöyle şunlardı:
1- Dirayet, hadiseleri kavrama, algılama ve sonuç çıkarma yeteneği; Allah’tan hakkıyla korkanlara, bahşedilecek furkan özelliğidir. Takvayı kendine elbise olarak edin ki, feraseti elde edebilesin.
2- Maharet, bir işte uzmanlaşma, beceri kazanma, hüner elde etme; Allah’ın lütfettiği imkanları dahada genişletmektir. Sana verilenleri, verenin yoluna harca ki, gerçek manada şükrü eda edebilesin.
3- Celadet, yiğitlik, bahadırlık, muhkemlik; Allah adına yeri ve zamanı gelince gadaplanmaktır. Şiddetini küfür, nifak ve günah üzerinde yoğunlaştır ki, merhameti hak edene verebilesin.
4- Liyakat, işin hakkını verme, ehliyet sahibi olma, bulunduğu konuma değer katma, Allah’ın “emanetleri ehline verin” fermanına uygun davranmaktır. Bu konuda gerekli hassasiyeti göster ki, hakkı ve hukuku koruyabilesin.
5- Emniyet, itimat, güven, sadakat, bütün bir alemi elinden ve dilinden emin kılma hali, iman ettiğin Peygamberin en önemli vasfıdır. Değil sadece dostlara, düşmanlara bile bu durumunu itiraf ettir ki, ümmet olma iddiasının altını doldurabilesin.
Projenin 80. programı 8 Şubat 2015, Pazar günü ARTVİN’de gerçekleştirilecek.
Daha fazla bilgi için 0 212 544 76 99 nolu telefonu arayabilir; www.82il82sahabi.com,
www.siyervakfi.org adreslerini ziyaret edebilirsiniz. Yapılan tüm programları ise www.siyertv.com adresinden izleyebilirsiniz.
(4671)