Van / Kur’an’ın Yücelttiği Sahabî: Hz. Salim B. Ubeyd

82 İl 82 Sahabî projesinin 73. programı Van’da büyük bir katılım ile gerçekleşti. Van Ticaret ve Sanayi Odası (VAN TSO) Konferans Salonu’nda düzenlenen programa, Vanlılar yoğun bir katlım göstererek, saatlerce programı ayakta takip ettiler. Kur’an’ı Kerim tilaveti ile başlayan program, programın ev sahipliliğini yapan Diyanet-Sen Van Şubesi Başkanı Nurullah Arvas’ın selamlama konuşması ile devam etti. Arvas, ilde büyük bir salonun olmamasından yakındı. Özellikle ayakta bekleyen vatandaşlardan özür dileyen Arvas, “Van’da en büyük salonumuz bu, bundan daha büyük salonumuz yok. Sizden özür diliyoruz, ayakta bekliyorsunuz. Ama sahabe hayatını düşünün. Sahabenin hayatını göz önüne getirin. Varsın bugün bizde onlar gibi olduğumuz yere çökelim. Varsın elbiselerimiz kirlensin. Onları yıkayıp temizleyebiliriz… Bundan sonra artık inşallah Van’ın da sahabîsi var diyeceğiz” dedi.

Kur’an’la Yücelttiği Sahabî

Daha sonra kürsüye davet edilen Muhammed Emin Yıldırım Hocamız, Sahabe’nin önemine dikkat çekerek sözlerine başladı ve neden Van’da Salim b. Ubeyd’in anlatılacağını belirtti. Hocamız dedi ki: “Her ilde anlatılacak Sahabîler belirlenirken bazı hususlara dikkat edilerek belirlendi. Van’ın nasibi ise Hz. Salim oldu. Sebebi ise, onun doğduğu İran coğrafyasına, en yakın illerimizden bir tanesi burası olduğu için, dedik ki Hz. Salim, Van’ın sahabîsi olsun. Bilen bilir de, bilmeyenlerde bugün öğrenecek; gerçekten çok ama çok büyük bir nasiptir sizler için… Çünkü O, aynen Selman-ı Farisî gibi Arap olmamasına rağmen, imanı, ihsan şuuru, ihlası, takvası, ilmi, irfanı ve ameli ile nicelerini geride bırakıp, Ashabı Kiram içerisinde çok farklı bir konum elde etmiş biridir. Şimdi onun hayat defterinin sayfalarını şöyle bir araladığımızda nasıl biri olduğunu göreceksiniz… Hz. Salim’in hayat defterinin sayfalarını çevirmeden bir noktaya dikkatlerinizi çekmek istiyorum. Sohbetimizin serlevhası, “Kur’an’ın Yücelttiği Sahabî” dir. Sorulması gereken soru bu noktada şudur: “Kur’an bir insanı yüceltir mi?” Cevap: “Elbette ki, yüceltir.” Sadece şahıs bazında değil, Kur’an bir toplumu da yüceltir, böyle bir potansiyeli olduğu için tersi de vardır; kendinden yüz çeviren toplumu da alçaltır. Bunu Efendimiz (sas) söylüyor: Sözün sultanı olan Efendimiz (sas) bir gün Ashabına ilahî kelamın değer ve kıymetini öğretme adına şöyle bir söz söyler: “Gerçekten Allah, bu kitap ile bazı toplulukları yüceltir, bazılarını ise alçaltır.” (Müslim, Müsafirîn, 269; İbn Mace, Mukaddime, 16)

Hz. Salim, Gerçek Bir Kur’an Hamili, Hadimi, Hârisi, Hasbisi VE Hatibi…

Hz. Salim Mevla Ebî Huzeyfe’nin özellikle Hz. Ömer’in dünyasında nasıl bir değeri olduğuna dikkat çekerek konuşmasını sürdüren Muhammed Emin Hocamız, onun hayatının çeşitli devrelerini anlattı. Sözlerine şöyle devam etti: “O, Kur’an’ın gerçek bir hamili yani hafızıdır. O, Kur’an’ın gerçek bir hadimi yani hizmetçisidir. O, Kur’an’ın gerçek bir hârisi yani bekçisidir. O, Kur’an’ın gerçek bir hasbisi yani beklentisiz bir neferidir. O, Kur’an’ın gerçek bir hatibi yani imamıdır.”

Kur’an Kıraati, Kur’an İlmi ve Kur’an Kültürü

Hz. Salim’in hayatına dair çok önemli bilgileri katılımcılarla paylaşan Hocamız, onun Sahabe içerisindeki ayrıcalıklarını ve özelliklerini de örneklerle anlattı. Onun Kur’an Kıraati, Kur’an İlmi ve Kur’an Kültürü noktasında çok farklı bir yeri olduğunu söyleyen Hocamız şöyle dedi: “Abdullah b. Ömer: ‘Resulullah (sas) bize Kur’an’ı şu dört kişiden alın/öğrenin dedi. Onlar: Abdullah b. Mes’ud, Übeyy b. Ka’b, Muaz b. Cebel ve Ebû Huzeyfe’nin azatlısı Salim.” Görüyorsunuz değil mi? Bizzat Efendimiz’in işareti ile Kur’an konusunda otorite kabul edilen dört isim ve onlardan biri Hz. Salim… Hakim’in Müstedrek’inde aktardığı cümlede çok önemlidir. Der ki: “Salim Yemame de şehit olunca insanlar: ‘Gitti Kur’an’ın dörde biri!’ dediler… ” Yemame meydanında Hz. Salim, korkusuzca düşmanın karşısına çıkınca, Ashab’tan bazıları: “Salim! Böyle yapma, bu ümmetin sana ihtiyacı var. Sen şehit olursan kim Kur’an’ı onlara öğretecek?” dediklerinde, o şöyle diyordu: “Gün Kur’an’ın lafızlarının korunması günü değil, gereklerinin yerine getirilmesi günüdür.” Böyle diyerek şehit olacak, o şehit olduğunda da insanlar: “Gitti Kur’an’ın dörde biri!” diyeceklerdi.

Hz. Salim Büyük Bir Muallimdir…

Hz. Salim’in büyük bir muallim olduğunu belirten Hocamız, ondan alınması gereken çok önemli mesajlar var, diyerek; özellikle Kur’an ile olması gereken münasebete dikkatleri çekti. Hocamızın dinleyicilerle paylaştığı mesajlar şöyle idi:

1- Kur’an, bir zamandan konuşan, ama zamanlar üstü olan; bir mekandan konuşan, ama mekanlar üstü olan; belli muhataplara konuşan, ama sadece o muhataplara takılı kalmayan bir kitaptır. Salim
Mevla Ebî Huzeyfe gibi, gerçek bir Kur’an hamili olmalı, sözün ağırlığına uygun bir şekilde davranmalısın ki, bu ilahî kelâmdan hakkı ile istifade edebilesin.

2- Kur’an, emsalsiz olduğuna ve benzerinin oluşturulamayacağına dair meydan okuyan bir kitaptır. Salim Mevla Ebî Huzeyfe gibi, gerçek bir Kur’an hadimi olmalı, değerlerine karşı asla şüphe duymamalı, Kur’an’ı temel kaynak olarak kabul edip, Hz. Peygamber’in (sas) beyanlarını doğru bir şekilde kavramalısın ki, bu ilahî sermayeden hakkı ile nasipdar olabilesin.

3- Kur’an, bir ucu kendi otoritesinde, bir ucu yere sarkıtılmış, tutacak eller bekleyen Hablullah/Allah’ın ipidir. Salim Mevla Ebî Huzeyfe gibi, gerçek bir Kur’an hârisi olmalı, o ipe sımsıkı sarılmalı, ahkâmı ile amel etmeli, ahlakı ile ahlaklanmalısın ki, bu ilahî kitaptan hakkı ile beslenebilesin.

4- Kur’an, akıl-yürek dengesini koruyarak, mesajlarıyla aklı ikna ederken, kalbi de tatmin/teskin eden ilahî bir hitaptır. Salim Mevla Ebî Huzeyfe gibi, gerçek bir Kur’an hasbisi olmalı, beklentisizliği esas almalı, hizmet burada, ücret orada demeli, hiçbir pazarlığa girişmemelisin ki, bu ilahî kaynaktan hakkı ile faydalanabilesin.

5- Kur’an, az söz ile çok şey ifade eden, ölçülü lafız ile manaya hakkını en güzel biçimde veren ilahî bir hitaptır. Salim Mevla Ebî Huzeyfe gibi, gerçek bir Kur’an hatibi olmalı, yaşayarak temsil etmeli, elde Kur’an gibi bir mucize varken başka şeylere tenezzül etmemeli, beklenilen gayreti ortaya koymalısın ki, bu ilahî nağmeden hakkı ile karşılık bulabilesin.

Siyer Araştırmaları Merkezi’nden yapılan açıklamaya göre projenin 74. programı, 18 Mayıs 2014 Pazar günü, Ağrı’da, “Saadet Asrı’ndan Bir Dağ: Cebele b. Hârise” serlevhası ile devam edecek.

Daha fazla bilgi için 0 212 544 76 99 nolu telefonu arayabilir; www.82il82sahabi.com, www.siyervakfi.org adreslerini ziyaret edebilirsiniz. Yapılan tüm programları ise www.siyertv.com adresinden izleyebilirsiniz.

(3634)